DİYABETİK AYAK NEDİR?
Diabetes Mellitus ya da genel bilinen adıyla “Şeker Hastalığı” insülin hormonundaki eksiklik veya bu hormonun etkisindeki bozukluğa bağlı olarak kan şekerinin yüksek seyrettiği kronik bir hastalıktır. Bu hastalık ülkemizde her 14 kişiden birinde görülmektedir. Hastalık insanda göz, böbrekler, damar tutulumu, duyu hissinin kaybolması gibi olumsuz sonuçlara sebep olabilir. Bu hastalığın yarattığı bir başka sorun da “Diyabetik ayak” olarak tanımlanır ve şeker hastalarının ayaklarında iyileşmesi güç yaralar olarak karşımıza çıkar. Şeker hastalarında enfeksiyona yatkınlık nedeniyle ayakta oluşan küçük bir yara kolaylıkla iltihaplanıp “Diyabetik Ayak Enfeksiyonu” ortaya çıkabilir. Her 7-8 Diyabet hastasından birinde diyabetik ayak gelişmektedir. Travma-kaza sonucu olmayan ve ayak-bacak kayıpları ile sonuçlanan ameliyatların yarısından diyabetik ayak sorumludur.

DİYABETİK AYAK GELİŞİMİ AÇISINDAN KİMLER RİSK ALTINDADIR? 
Her 7 diyabet hastasından birinin hayatının bir döneminde ayağında yara açılır. Bu yaralar iyi tedavi edilseler bile ayağın kesilmesine neden olabilir. İyi bir bakımla bu olumsuz sonuçlardan büyük ölçüde kaçınılabilir.  Bu nedenle kimlerin diyabetik ayak gelişimi açısından risk altında olduğunun bilinmesi ve bu gruptaki hastaların düzenli kontrollerden geçmesi büyük önem taşır. Diyabetik ayak gelişmesi yönünden daha fazla risk taşıyan bu hastalar; 

Kan şekeri seviyesi yüksek seyreden kişiler 
Ayakta daha önce yara açılmış kişiler 
Ayakta his kaybı olanlar  
Diyabete bağlı böbrek hasarı gelişenler 
Görme bozukluğu/kaybı olanlar   
Damar tıkanıklığı gelişenler 
Ayak bileği hareketliliğinde azalma olanlar 
Ayakta şekil bozukluğu olanlar 
Ayakta kuruluk ve çatlakları olanlar 
Yetersiz ayak bakımı olan kişiler 
Ayak temizliğine dikkat etmeyenler 
Sigara kullanımı olanlar 
Şişman ( obez ) kişiler 
65 yaş ve üzerinde olanlar 
Ayak ve tırnakta mantar enfeksiyonu olanlar 

DİYABETİK AYAK NASIL TEDAVİ EDİLİR?
Diyabetik hastalarda, diyabetin uzun dönemde sinir, damar yapıları ve bağışıklık sistemi üzerine olan olumsuz etkileri nedeniyle ayaklarda şekil bozukluğu ve yara oluşma riskinde artış söz konusudur. Diyabetik hastalar, hastaneye en çok ayakta yara nedeniyle yatarlar. Bu yaraların tedavisi haftalar hatta aylar sürebilmektedir. 
Diyabetik ayak yaralarının tedavisinde hasta; Dahiliye, Ortopedi, Kalp ve Damar Cerrahisi, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi, Sualtı Hekimliği ve Hiperbarik Tıp ve Enfeksiyon hastalıkları kliniklerinden oluşan bir ekip tarafından değerlendirilmelidir. Ayakta iltihap (enfeksiyon) varlığında uygun antibiyotik tedavisi başlanmalıdır. Yara bölgesindeki ‘’ölü doku’’ olarak adlandırılan kısımların cerrahi yöntemlerle yara bölgesinden uzaklaştırılması gerekir. Yara bölgesinin düzenli olarak pansumanı yapılmalıdır. Hastaların kan şekerlerinin normal değerlerde olması için uygun diyet ve insülin tedavisi düzenlenmelidir. Ayrıca yaranın üzerine basılması iyileşmeyi geciktireceğinden basıyı engelleyecek ortopedik önlemler alınmalıdır. Alçı modeli bu amaçla hasta ayak yapısına uygun olarak yapılan, basıncın ayağın her bölgesine eşit dağılmasını sağlayan bası kaldırma alçısını, yine aynı amaçla hazırlanan bir başka bası kaldırma modelini göstermektedir. Diyabetik hastaların yarısından çoğunda damarlarda tıkanıklık veya bozukluk oluşur. Bu durum yara bölgesine kan akımını azaltarak yaranın iyileşmesini engelleyeceğinden damarlardaki tıkanıklığın uygun yöntemlerle açılması gerekir. Hiperbarik oksijen (HBO) tedavisi diyabetik ayak yaralarında kullanılan yardımcı tedavi yöntemlerinden biridir. HBO ile hastaya yüksek basınçlarda oksijen solutularak yara bölgesindeki oksijen eksikliği giderilir, bakterileri öldüren bağışıklık sistemi hücrelerinin etkileri iyileştirilir, yara iyileşmesini sağlayan hücrelerin etkinlikleri arttırılır ve böylece yara iyileşmesi hızlanır. 
Diyabetik ayak tedavisinde son yıllarda kullanılan bir başka tedavi yöntemi büyüme faktörleridir. Diğer tedavilere yanıt vermeyen hastalarda tercih edilir. Ayrıca kök hücre tedavisi, gelecekte diyabetik ayak yaraları gibi iyileşmeyen yaraların tedavisinde kullanılma potansiyeli bulunan ve araştırılmakta olan bir tedavi yöntemidir.